Türkiye Yol ve Asfalt Yapısı gelişmekte olan bir ülke olduğunu biliyor ve görüyoruz. Hızlı altyapı genişletme yoluyla ilerlemeyi sürdürüyor diyebilirim, yani yapılan birçok güzergahın asfalt kalitesi ve drenaj yapısı hakkında ciddi eleştirilerim olsa da ‘’yol yapım’’ hızla devam ediyor.
Ancak diğer taraftan trafik için Yol Güvenliği aynı hızda gelişiyor diyemem, Ülkemizde bu olay hala ciddi bir sorundur, yetkili seviyesinde sorarsanız ciddi çalışmalarımız var diye bir cümle duyabilirsiniz.
Dünyadaki ölüm oranı yüksek ülkeler ile Türkiye’yi kıyaslamak istemiyorum, çünkü pek farkımız yok sayılır, yine de bu konuyu ülke olarak çözememeyi kendimize yakıştıramıyorum. Çözmek kolay mı? kabul ediyorum bizim seviyemizde çok uzun metrajlı bir yatırım.
Peki, Artan karayolu kazaları eğilimi, bu kazalarda ve bunun sonucunda ortaya çıkan ağır yaralanma ve ölümlerde rol oynayan birincil faktörlerin anlaşılması bu uzun metrajlı konunun çözümü için çok çok önemlidir.
Bu konuda Türkiye’nin çok iyi bir noktada olmadığı hepimiz ya da en azından konu hakkında ilgi ve alakası olan buna merakı olanlar tarafından bilinir diyebiliriz.
Çalıştığı kurumun konuya hassasiyeti dolayısıyla İSG bölüm yöneticileri ve yol güvenliği yöneticileri konu hakkında derin bir bilgiye sahip olabilirler. En azından benim bu anlamda tanıdığım, farklı sektörlerde çalışan eş, dost ve arkadaşlarım var.
Uluslararası Yol ve Sürüş Güvenliği mesleğini 25 yıldır yapan biri olarak, dünyadaki birçok ülke ve o ülkede ki kurumlar ile iş yapma fırsatını yakalamış o ülkelerde hem otomobil hem de her türlü ağır vasıta aracını kullanmış ve eğitici eğitimine katılmış bir eğitmen olarak acil bir çözüm, hatta kalıcı çözüm şart diyebilirim.
Benim çözüm diye adlandırdığım konulardan bazıları sıralamam gerekirse;
- Otomotiv Kazaları Veri Tabanı Oluşturmak
- Kaza İnceleme Ekipleri Yetiştirmek
Yol ve Sürüş Güvenliği kültürü ile yetiştirilmiş, iş güvenliği ve yol güvenliğini bilgileri ile harmanlamış insan kaynağı yetiştirmek, acildir.
‘’Gelecek için bir adım atmak acil bir ihtiyaçtır’’
Sesimin çıktığı, nefesim yettiği, söylemekten dilimde tüy bittiği, üzüm üzüm üzülsem de usanmadan avaz avaz, sağır sultan duyana kadar, atı alan Üsküdar’ı geçmeden, iğne ile kuyu kazacak bile olsam, katıla katıla ağlamamak için, öngörü her zaman sonuçtan iyidir felsefesi ile paylaşmaya ve anlatmaya devam edeceğim, SÖZ!
Kaliteli ve işinin ehli bir ekip ile böyle bir anlayışı yönetmeli, kaza analizi için kaliteli, derinlemesine veri bütünlüğü yaratılmalıdır(bilgi-bulgu)
Yol Kazası Analizlerinin en temel gereksinimi veridir.
Örnekleme Sistemi, muhtemel senaryo yazabilmek mesleki fikir ürünüdür. Derinlemesine olacak şekilde kaza verilerinin toplanması deneyim ve tecrübe gerektirir.
Tetikleyici olay nedir? Sorun Nedir? Soruna yol açan olayların sırası nedir?
Bilgi Toplamak, önceliklendirme ve değerlendirmek ön planda olmalıdır. Kanıtlar ve tanıklar (varsa) çok hassastır.
Neyse bu makalede kendimi tutamadan kaza inceleme konusundaki derinliğe girerek konu bütünlüğünden kopuyorum sanki, bu konuya başka bir makalede yer vermek lazım çünkü yazarken bende keyif aldım.
Trafik kazaları çoğunlukla şöyle ya da böyle tip araçları kapsıyor demek bizim ülkemizde pek mümkün değil. Söyleyenlere denk gelebilirsiniz hiç şaşırmam, gülüp geçin. Şehirlerarası otobüsler, yük taşımacılığı yapan kamyon ve TIR’lar, hafif ticari grupta yük ve insan taşıyan kamyonet, minibüsler, kapalı kasa araçlar, otomobiller, ambulans, iş makinası, arazi taşıtı, motosikletler, scooter türü elektrikli araçlar hemen hepsi farklı tip kazalara karışıyorlar.
Kazaların çoğunun, tipik olarak yorgun bir sürücünün neden olduğu insan hatasından kaynaklandığı neredeyse artık gün gibi aşikâr. Konuya neredeyse hiç alakası olmayan bir kişi bile bu tespiti çok kolay ve çok hızlı karar vererek yapabiliyor. Bu durum da bana şaşkınlık veriyor açıkçası.
Genel yorgunluğu etkileyen faktörleri anlamak için, üç değişken bilinir.
– sübjektif iş yükü, dinlenme ihtiyacı ve duygusal zeka-
Bunun yanı sıra görev (sürüş)süresi ve günün saati de faktörler olarak ele alınarak tartışılmalıdır.
Kaza Nedenleri;
• Aşırı Hız, dikkatsiz araç kullanma
• Yorgunluk ve uykusuzluk, gece sürüş
• Yük ve Aracı Etkileyen Fiziksel Güçler, mekanik arızalar
• Hava ve Yol Şartları,
• Lastikler ve Hava basınçları,
• Dönel/daire ve kontrolsüz Kavşaklar,
• Devrilmeler, yan yatma kazaları
• Uzun Rampa İnişler ve coğrafi şartlar
• Fren Sistemleri ve bakım sorunları (yan sanayi diye bilinen orijinal ekipman kullanmamak)
• Virajlar, direksiyon ve süspansiyon arızaları
• Görüş alanı, odaklanma noktası, ölü nokta,
• Araç takip mesafeleri ve önemi
• Sollama Hataları
• Algılama ve reaksiyon süresi,
• Otoyol da araç kullanım kuralları
• Sürücü anlayışı, tavır ve saygı
• Trafik işaretleri ve ışıkları, yol işaretleri, gözlem, farkına varma,
• İlaç ve alkol kullanımı,
• Yaya davranışları, motosiklet, scooter, mopet, bisikletlileri gözlem
• Cep telefonu kullanım,
• İnsanlara, yayalara saygı,
• Trafikte Stres Yönetimi
Trafikte tehlikeyle karşılaşmadan araç kullanmak veya tehlikeli bir durumu kazasız atlatmak, profesyonel bir sürücü için bile çok zordur.
Şoförünün algılarını değerlendirecek olursak;
Seyahat türleri ve rotaları, bu rotalardaki trafik yoğunluğu, yaz ve kış aylarına göre farklar, gece-gündüz arasındaki farklı problemler, zaman ve süre yönetimleri, mola yerleri, ekonomik şartlar, sosyal ve insani çalışma şartları, sosyal güvenlik, çalıştığınız firmanın kültür yapısı ve yöneticilerin davranışı, ruh sağlığı ve trafik psikolojinsin yarattığı tutarsızlıklar, trafikte sürekli öfkelenme hali, yalnızlık ve tükenmişlik, gece sürüş ve riskleri, kendinizin ve ailenizin kronik sağlık sorunları, ev ortamında çok uzak kalmak ve başka bir yaşam biçimine uyumlanmak, gelecek kaygısı, kullandığınız araç, sürüş konforu, araç içi gürültü ve bakımlı olması, coğrafik şartlar, iklim ve hava şartları.
Sizler bunu okurken sürücü kafası ile düşünmezseniz yukarıda yazılı olan konular normalleşir ve birer sorunmuş gibi görünmezler, aman dikkat çok konu hassastır. İlk defa duyulduğunda basit detaylar gibi görünür.
Türkiye’deki Ağır Vasıta Sürücü Tipleri ve Risk Seviyeleri;
• Genç ve tecrübesizler. (Orta/yüksek Risk grup)
• Tecrübeli olduğunu düşünenler. (Orta/Yüksek Riskli grup)
• Bana bir şey olmaz diyenler. (Yüksek Riskli grup)
• Babadan oğula (araç sahipleri) (Düşük Risk)
• Ustadan çırağa ilişkisi olanlar (Yüksek Riskli Grup)
• Kamyoncular. (Yüksek Riskli grup)
• Çekici + Römork kullanıcıları (Tenteli Transport) ( Düşük Riskli grup)
• Sebze ve Meyve taşıyıcıları (jet’çiler) (Çok Yüksek Riskli grup)
• Akaryakıt Taşıyıcıları. (Tehlikeli Madde Kurallarına Uymayanlar Yüksek Riskli Grup)
• İnşaat Sektöründeki Damperciler. (Çok Yüksek Riskli Grup)
• Sefer Başı çalışanlar. (Çok Yüksek Riskli Grup)
İş yükünün yorgunluğu etkilediği kabul edilmiş bir gerçektir. Bir sürüş görevi yüksek bir iş yükü demektir, özellikle monotonluğa sahip sürüş şartları ve koşulları, aşırı yorgunluğa yol açabilir. Uyku yoksunluğu aynı zamanda uykuyla ilgili yorgunluk olarak sınıflandırılan bir tür yorgunluğa neden olurken, şoförler arasında iş yüküyle ilgili farklı bir konu da sürüş saatleri haricinde farklı görevler dolayısıyla bedenlerinde yorgunluk hissettikleri duyulmaktadır.
Bu sınıflandırmalardan hareketle yorgunluk ile ilgili çalışmalarda iş yükü algısına yer verilmelidir. Sürücülerin uykuyla ilişkili yorgunluk potansiyeline sahip olup olmadığını anlamak, genellikle bir sürüş görevinden önceki uykulu olma düzeyiyle ölçülür. Bununla birlikte, risk olasılığı sürücünün yeterince uyuması/dinlenmesi, sürüş süresi ve gece sürüşü için çalışma koşullarının değerlendirilmelidir.
İnsanlar bireysel olarak benzersiz olduğundan, diğer faktörler de yorgunluğa neden olabilir. Belirli bir koşulla ilgili öz algılar, duygusal zeka gibi içsel faktörlerden de etkilenebilir.
Bu nedenle, bazı araştırmalar duyguların kümülatif yorgunluktaki rolüne işaret etmektedir yaşama becerilerini, empati kurma ve kendini anlama becerilerini ve başkalarıyla olumlu ilişkiler kurma becerisini içerir. Kümülatif yorgunluktaki rolü, stresle başa çıkma yeteneği ve belirli bir koşula uyum sağlama ile ilişkisi ile tanımlanmalıdır.
Yorgun, Uykusuz ve gece vardiyası yapmış kişi/sürücülerin mesafe ve derinlik algıları bozulur, çevre Sosyal ve harika bir insan olmak ile araç kullanmak arasında kişisel profil farkları oluşmaktadır. Özgüven, deneyim, tecrübe, kullandığını araç, gelir seviyeniz vs. konular günlük iş hayatı içerisinde kişisel araç kullanım standardınızı etkileyebiliyor ya da değiştiriyor.
Aslında daha da önemlisi, kullanıcı bunun farkında ve bilinçli olarak yapıyor. Yeterli duyarlılığı göstermiyor, kaçırıyor ya da iş yoğunluğu ve temposu içerinde ‘’normalleştiriyor’’
‘’Normalleştirmek’ ’mi?
Sonrası mı?
• Kasıtsız
• Tesadüfen
• Talihsizlik
• Aksilik
• Şansızlık
• İstemsiz diye duyduğumuz veya ifade ettiğimiz kelimeler, maalesef gerçekleşmeyi bekleyen başka kazalardır diyebilirim.
Mert İntepe