Toplumsal hayatımızda önemli bir yeri olan ramazan ayında tutulan oruç, bizleri biyolojik, psikolojik ve sosyal yönlerden etkiler.
Kaç Öğün Yemek Yemeli?
Ramazan süresince temel amaç; diğer zamanlarda olduğu gibi yeterli ve dengeli beslenmeyi devam ettirmektir. Bu sebeple oruç tutarken de öğün sayısı en az üç olacak şekilde planlamakta fayda var.
Bu amaçla sahura mutlaka kalkmaya çalışmalısınız. İftar yaparken fazla ve hızlı yemekten kaçınmalıyız. İftar ile yatacağımız saat arasına, sağlıklı bir uyku uyuyabilmemizi engellemeyecek miktarda ve özellikle meyve porsiyonlarından oluşan bir öğün eklemeliyiz.
Sahura Kalkmadan Oruç Tutulması Sağlık Sorunlarına Yol Açıyor
Sahura kalkmadan oruç tutulması, aç kalma süresini artırdığı için; halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk, tansiyon ve kan şekerinin düşmesi, verimsizlik, depresyon, konsantrasyon güçlüğü ile dikkatte azalmasına neden olabilir. Sahur yemeğinde midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren; yumurta, süt, yoğurt, peynir ve lifli gıdalar tüketilmesi önerilir.
Nelere Dikkat Etmeliyiz?
İftar, bir çorba, komposto veya bir miktar taze sıkılmış meyve suyu ile açılmalı ve bir süre ara verildikten sonra yemeğe geçilmelidir. İftara peynir, zeytin gibi basit yiyeceklerle başlanarak, normal yemeğe daha sonra geçilmesi daha doğrudur.
Oruç süresince, midenin uzun süre boş kalmasından sonra bir anda çok yiyecek tüketilmesi sonucu mide ve kalp sorunları ortaya çıkabilmektedir. Bunu önlemek için iftarda yavaş yavaş ve az miktarda yemek yenilmelidir.
Çok yemek yavaş ye.
Yemekler ağızda iyi çiğnenmelidir.
Dengeli olmak kaydı ile iftar ile sahur arasında mutlaka bir ara öğün eklenmelidir.
Yemeklerin ağır olmamasına, az yağlı ve yağda kızartılmadan yapılmış yiyeceklerin seçilmesine, yemeklerin çok acı ve baharatlı olmamasına dikkat etmeliyiz. Yatıncaya kadar sık aralıklarla az yemek tüketilmesine dikkat edilmelidir.
Kolalı içecekler, kahve, çikolata, yağlı, acılı, baharatlı yiyeceklerden kaçınmak ve yemeği yer yemez yatmamak mide problemleri yaşamamak için alınacak pratik önlemlerdir.
İftardan sonra mümkünse hafif egzersiz veya yürüyüş yapılması tavsiye edilir.
Kabızlık problemi çekenler için posalı besinlerin daha fazla tüketilmesi önerilmektedir. Bunun için de meyve ve sebze tüketiminin artırılması ekmek olarak tam buğday veya çavdar ekmeğinin kullanması ve özellikle su tüketiminin artırılması gerekmektedir.
Gün boyunca vücut susuz kalacağı için yatıncaya kadar bol bol su tüketilmeli, iftar ile sahur arasında en az 10 su bardağı su içilmesi tavsiye edilmektedir.
Yemek sonrası yenilecek tatlıların hamur işi olmamasına ve kızartılmadan yapılmasına özen gösterilmeli; sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Ramazan ayının simgesi haline gelen güllaç, en uygun tatlı olarak kabul görmekle birlikte, şüphesiz tüketim miktarına da önem verilmelidir.
Sigara’yı bırakmak isteyen kişiler için ramazan ayı bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Bunun için birkaç hafta öncesinden içilen sigara sayısını azaltmaya başlamak faydalı olacaktır.
Şeker, kalp, tansiyon hastaları ile gebeler, emziren kadınlar ve düzenli olarak ilaç kullanmak zorunda olanlar doktorlarına danışmadan oruç tutmamalıdırlar.