Trafik Kazaları Heniz Başlamadı…!

Sizler bu yazının başlığını okuduğunuzda şaşıracaksınız,hatta diyeceksiniz ki nasıl olur kardeşim bize siz öğrettiniz Türkiye’de her yıl trafik kazalarında yaklaşık on bin insan ölmekte ve iki yüz bini aşan insan yaralanmakta ve sakat kalmaktadır. Bir başka deyişle, her gün Türkiye Karayolların’da 25 kişi yaşamını yitirmekte, 500’ün üzerinde birey yaralanmaktadır. Kazaların maliyeti ile katrilyonlar ile konuşulmaktadır.

Dünyadaki en önemli teknoloji ürünlerinden biri otomobillerdir şüphesiz. İcat edildikleri zamandan bu yana teknolojinin gelişmesiyle birlikte hep daha yeni daha farklı şekillerle karşımıza çıkan otomobillerle Türkiye ne zaman tanıştı, hiç merak ettiniz mi?

İşte size Türkiye’de otomobilin tarihi gelişimi…

Avrupa’da otomobil üretiminin endüstri haline gelmeye başladığı 19. uncu yüzyılın sonlarında, Osmanlı İmparatorluğu’nun arnavut kaldırımlı sokakları, henüz otomobil denen araçla tanışmamıştır, ilk otomobilin ülkeye girişi 1876-1909 tarihlerinde oldu. Deniz yoluyla 1895 yılında gümrüğe getirilen otomobiller, büyük şaşkınlık yarattı. Gümrük memurları tarifelerinde henüz yer olmayan bu araca kendiliğinden hareket eden anlamında

‘ ZATÜL – HAREKE’ adını verdi. Bu tarih itibariyle İstanbulda ilk trafik kazası 28 mart 1910 tarihinde Beşiktaş’ta ilk ölümlü otomobil kazası ise 1912 yılında yaşandı.

Böylelikle ülkemize gelen ilk araçlar beraber ülkemizde olan ilk trafik kazası hakkındaki bilgileri sizlerle paylaşmış bulunmaktayım.

Tekrar başlangıçta bahsettiğimiz konuya dönecek olursak; Gelişmiş Avrupa ve Dünya ülkelerine bakacak olursak ülkemizdeki araç sayısı 19 milyon civarında, bu sayı Almanya’da 55 milyon, şimdi lütfen kişi sayısına düşen araç sayımız yükseldikçe kaza ve ölüm sayımızda yükselecek.

Son dönemde yetkili kurumların açıklamalarına baktığınızda duble yollar dolayısıyla kazalarda azalma var diyorlar gülüyorum, kusura bakmayın kazaya gülünür mü? Cahil ile etme hüsniyet küstürürsün demişler.

Duble yollar yapıldığından sonra değişiklik sadece kazanın şeklinde oldu. Önceden kafa kafaya olan çarpışmalardan dolayı ölüm ve yaralanmalar meydana geliyordu. Şimdi ise bölünmüş yollarda yoldan çıkma ya da öndeki araca arkadan çarpma şeklinde kazalar oluyor.

Yani kazalar yoldan değil, trafik kurallarına uyma ve uymama davranışlarından meydana geliyor. İnsan davranışlarını yönetmemiz onu koordine etmemiz gerekiyor, bunu başaramadığımız sürece yolu iyileştirmemiz kaza oranını düşürmüyor. Kullandığımız araç kalitesi ve motor gücü her geçen gün artıyor, yolda duble bastır yavrum tek rakibim THY.

Ne yazık ki kazalardaki ölüm ve yaralanma oranlarında hiç bir değişiklik bulunmuyor.